Geçmişten bu yana TOBB’un genel kurullarına ve önemli toplantılarına hep iştirak etmeye gayret gösterdiğini belirten Erdoğan, şunları söyledi: "Burada soluduğum havaya, sizlerden gelen mesajlara, bizim sizlerle paylaştığımız hususlara aslında çok önem veriyorum. Geçmişte ticaret yapmış, işletme kurmuş, almış-satmış, kazanmış-kaybetmiş birisi, yani sizlerden birisi olarak buradaki hissiyatı en iyi anlayabilecek kişilerden biri olduğumu düşünüyorum.
Dolayısıyla burayı aynı zamanda kendi çatım, kendi kuruluşum, kendi evim olarak görüyorum. Buradaki farklı fikirlerden, meşreplerden, kökenlerden, inançlardan arkadaşlarımız olduğunu biliyorum. Bu farklılıklar bizim zaafımız değil gücümüzdür. Aynı evde yaşayanlar nasıl kardeşse sizlerin her birini de kardeşim olarak kabul ediyorum. Kardeşin kardeşe bakışı neyse bizim sizlere bakışımız da aynıdır. Sizlerin sevinci bizim sevincimiz, sizlerin sıkıntısı bizim sıkıntımızdır. Sevinçlerimizi birlikte paylaşacak, sıkıntılarımızı birlikte çözeceğiz."
-"Ülkemiz hep kazançlı çıktı"
TOBB’un adına yakışır şekilde ekonomideki lokomotif rolünü sürekli ileriye taşıyarak devam ettirdiğini belirten Erdoğan, "Birliğimizle birlikte aldığımız ve uyguladığımız hiçbir karardan pişmanlık duymadık. Çünkü ülkemiz bunlardan hep kazançlı çıktı." dedi.
Sektörün sorunlarını birlikte tespit ettiklerini ve birlikte çözüm yolları geliştirdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgelerin ve şehirlerin dertlerine birlikte derman aradıklarını vurguladı.
Yatırım ortamını iyileştirmeye yönelik tedbirleri beraber belirlediklerini, özel sektörün borçlarının yapılandırılması formülünü birlikte ürettiklerini bildiren Erdoğan, vergi mevzuatındaki değişikliklere de ortak akılla karar verdiklerini kaydetti.
Sosyal Güvenlik Kurumu primi indirimi başta olmak üzere, iş dünyasını rahatlatacak formüllerin kararını birlikte verdiklerini aktaran Erdoğan, kamu alımlarında yerli üretime avantaj sağlayan kanunu da beraber hazırladıklarını ifade etti.
Erdoğan, salondaki iş dünyası temsilcilerine şöyle seslendi: "Sizler, istihdam seferberliği için çağrı yaptığımda hiç tereddüt etmeden elinizi taşın altına koydunuz ve 1,5 milyon işsize iş imkanı sağladık ama bunu devam ettirelim diyorum. Aynen devam. Ne olacak, iki tane garip, işsiz varsa bunlara benim buradaki kardeşlerim iş yerlerinde kapıyı açtıkları zaman ne kaybederler? Kazanırlar ve bu oyun bozar. Kimlerin oyununu bozar? Batı'nın oyununu bozar, zaten biz bu Batı'nın oyununu bozmakla mükellefiz."
-"Yerli otomobille ilgili çalışmalar gayet iyi"
Kredi Garanti Fonu vasıtasıyla piyasalara aktarılan kaynakta TOBB’un da katkısı bulunduğunu belirten Erdoğan, değerlendirmelerine şöyle devam etti: "Birliğimizin geçtiğimiz yıl yapılan Genel Kurulu'nda, yerli otomobil için 'babayiğit' çağrısı yaptığımda cevap yine sizlerden geldi. Yerli otomobille ilgili çalışmalar gayet iyi bir noktaya ulaştı. Aslında bugün bazı sürprizler de olacaktı ama maalesef aksamalar oldu galiba, onun için onu erteledik. İnşallah çok yakında meyvesini görmeye başlayacağız. Gördüğünüz gibi biz size, siz bize güvenerek attığımız hiçbir adımdan pişman olmadık. Gelin, bu dayanışmamızı, bu birlikteliğimizi daha da sıklaştıralım. Geçtiğimiz 16 yılda yaptıklarımızı katlayarak sürdürmek için tek yapmamız gereken, birlikte çalışmaya devam etmektir.
Yaptığınız her yatırımda, giriştiğiniz her mücadelede yanınızda olduğumuzu bilmenizi istiyorum. Sadece ülkemiz içinde değil, dünyanın dört bir yanında sizlerin hakkını, hukukunu korumak için neler yaptığımızı en iyi yine sizler biliyorsunuz. Sizin derdinizi, sıkıntınızı en iyi biz anlarız. Büyük, güçlü, müreffeh Türkiye için birlikte, sizlerle yol yürümekten hep şeref duyduk. Biz bundan sonra da aynı şekilde devam etmeye hazırız. Sizlerin kararını inşallah 24 Haziran'da göreceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOBB Hizmet Şeref Belgesi takdim edilecek üyeleri tebrik ederek, konuşmasını tamamladı.
-Başbakan Binali Yıldırım
Başbakan Binali Yıldırım da son iki yıldaki ekonomik gelişmeleri hatırlatarak, büyük kriz senaryoları üretilirken, aldıkları kararlarla ekonomiyi canlandırdıklarını söyledi.
Özellikle Kredi Garanti Fonu (KGF) kredi genişlemesi ve üretime yönelik desteklerin hemen sonuç verdiğini belirten Yıldırım, 2017'yi rekor büyümeyle 7,4'le kapattıklarının altını çizdi.
Bu büyüme oranının dünyada ve G20 içerisinde bir numara olduğunu vurgulayan Yıldırım, 2018'de de yine kriz senaryoları üretilmeye başlandığını ve bu yöndeki algı operasyonlarının ardı arkasının kesilmediğini söyledi.
-"Türkiye büyümeye, üretmeye, refahını artırmaya devam ediyor"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "istihdam seferberliği" çağrısında bulunduğunu hatırlatan Yıldırım, bunun sonucunda 1,5 milyona yakın yeni istihdam oluştuğunu söyledi.
AB ülkelerinin 10 yılda ürettikleri istihdamın bile Türkiye'nin gerisinde kaldığını vurgulayan Yıldırım, "Türkiye büyümeye, üretmeye, refahını artırmaya devam ediyor." dedi.
Yıldırım, geçen yıl işverenlere verilen asgari ücret desteğinin bu sene de devam ettiğini belirterek, yatırım ortamının iyileştirilmesi adına çok önemli adımlar atıldığını, yasal düzenlemeler yaptıklarını aktardı.
İhracatı teşvik için de önemli adımlar attıklarını ve ihracatın artmaya devam ettiğini söyleyen Yıldırım, toplumun her kesimiyle çok kapsamlı bir barış imzaladıklarını dile getirdi.
Varlık barışından, stok affı, iş aleminin yükümlülüklerinin yeniden yapılandırılması, her türlü cezaların yeniden değerlendirilmesine yönelik çalışmaları tamamladıklarına işaret eden Yıldırım, Türkiye'nin son 50 yıldır kanayan yarası olan ve 13 milyon yapıyı ilgilendiren bir imar barışını da Meclis'ten geçirerek Cumhurbaşkanının onayına gönderdiklerini anlattı.
Konut sektöründe belirli bir segmentte yaşanan durgunluğu aşmak için tedbirler aldığını belirten Yıldırım, şöyle konuştu: "Bir kampanya başlattık. Biz, KDV, tapu harcı indirimi yaptık, bunun üzerine bankalarda bir araya geldiler aylık faiz oranı 0,98 olmak üzere bu çalışmalar yapıldı. Bir kaç gün önce Cumhurbaşkanımızın başkanlığında yaptığımız ekonomi toplantısıyla KGF'nin 2018'de de aynı şekilde devam etmesine karar verdik. Özellikle KGF'de bu sefer sektörel dilimler yapmıştık. Yatırım, turizm, işletme gibi 2 aylık uygulamaya baktık. Yatırımla ilgili talep, istediğimiz düzeyde değil. Onun üzerine küçük ve orta ölçekli işletmeler öncelikli olmak üzere buradaki, KGF'den dönen kaynağı 40 milyar lira civarında işletmelere yönelik işletme kredisi olarak kullandırmaya karar verdik. Bu önemli bir gelişme."
- "Yerli kaynağa dönmüş olacağız"
Satılanın, alınandan daha fazla olduğu durumda cari açık probleminin çözüleceğini, bütçe açığının da kontrol altında tutulacağını kaydeden Yıldırım, bunun yolunun da ithalattaki girdilerin azaltılması olduğunu söyledi.
Bu nedenle sürekli "yerlileşme, millileşme" dediklerini ve 135 milyarlık, teknolojik değeri olan 23 projeye özel teşvik öngören bir sistemi kamuoyuna tanıtıldığını hatırlatan Yıldırım, şöyle devam etti: "Burada amacımız petrokimya, enerji, bilgi, iletişim, elektronik, sanayi gibi ithalatı azaltacak ve döviz açığımızı azaltacak yatırımlara öncelik verilmesi. Türkiye, sadece bu 23 projenin hayata geçmesiyle 19 milyar dolar ithal ikamesiyle ödediği paradan kurtulmuş olacak. İhracata yönelik aramalı hammadde ithalatından vazgeçmiş olacağız, yerli kaynağa dönmüş olacağız. Böylece aldığımız tedbirler sonucu bu sene de durmak yok yola devam, büyümeye, üretmeye devam. Yakında, ilk çeyrek büyümesi açıklanacak. İnşallah o da güzel olacak. Ben rakam telaffuz etmeyeyim, sadece tahminlerimizi söylüyoruz, yüzümüzü güldürecek bir büyümeyi hep beraber göreceğiz."
- Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ise konuşmasında, dünyayla rekabet edebilmek için istikrar ve güvene ihtiyaç olduğunu belirterek, "Erdem, irade ve cesaretle Türkiye'yi kimin şaha kaldıracağını iş dünyamız iyi bilir. Birlikte daha güçlü bir Türkiye'ye doğru yola devam" ifadesini kullandı.
Hükümetçe aldıkları tedbir ve teşviklerle Türkiye'nin geçen yıl yüzde 7,4 büyüme kaydettiğine dikkati çeken Tüfenkci, AK Parti hükümetleri olarak her zaman reel sektörün yanında olduklarını söyledi.
Tüfenkci, üretim temelli büyümeyi esas aldıklarına ve üretenin yanında olduklarına işaret ederek, şöyle konuştu: "2002'de bütçenin yüzde 43'ü faize giderken 2017'de bu oran yüzde 9'lara düştü. 2002'de toplanan her 100 liranın 86 lirası faize giderken 2017'de sadece 11 lirası faize gidiyor. İhracatımızı 5 kat büyüttük, milli gelirimizi 3,5 kat artırdık. Yatırım ortamlarını sürekli iyileştirdik. Türkiye'de iş yapmayı, finansa erişimi kolaylaştırdık, sermayeyi tabana yaydık. Savunma sanayinde dışa bağımlılığı azalttık. Demokrasiyi geliştirdik, sosyal devlet vasfını öne çıkardık, kardeşliğimizi yücelttik, huzuru tesis ettik."
Türkiye Cumhuriyeti'nin en önemli yapısal reformlarından cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini 16 Nisan 2017'de milletin kabul ettiğini anımsatan Tüfenkci, bu sistemin uygulamasına 24 Haziran seçimleriyle yine milletin oylarıyla geçileceğini dile getirdi.
Konuşmaların ardından TOBB'daki 10, 20 ve 30'uncu yılları dolayısıyla üyelere hizmet şeref belgesi takdim edildi.